iplikli

listen to the pronunciation of iplikli
Turkish - English
stringed
Produced by strings
Having strings
Having strings; as, a stringed instrument
{s} having strings; produced by strings
iplik
yarn

Yarn is spun from different fibers. - İplik farklı liflerden eğrilir.

The striped cat is playing with red yarn. - Tekir kedi kırmızı iplikle oynuyor.

iplikli olma
stringiness
iplik
{i} thread

My grandma stooped down and picked up a needle and thread. - Babaannem eğildi ve bir iğne ve iplik aldı.

My grandma bent over to pick up a needle and thread. - Babaannem bir iğne ve iplik almak için eğildi.

iplik
(Ticaret) staple
iplik
(Tekstil) string
iplik
fiber

Yarn is spun from different fibers. - İplik farklı liflerden eğrilir.

iplik
(Tekstil) rope
iplik
strand
iplik
(sewing) thread; yarn
iplik
(a) string (of a bean pod); (a) fiber (especially one in a fruit or vegetable)
iplik
fibre
iplik
thread, filament, fiber
iplik
thread, yarn
iplik
filum
iplik
filament
Turkish - Turkish

Definition of iplikli in Turkish Turkish dictionary

iplik
Fasulye gibi sebzelerin veya bazı meyvelerin lifi
iplik
Pamuk, keten, yün, ipek, naylon vbdokuma maddelerinin uzun, ince liflerinden her biri
iplik
Bu liflerin birlikte bükülmüş ve çekilmiş durumu
iplik
Böcek ovaryumunda yumurta tüpünün apikal ince uzantısı
iplik
Pamuk, keten, yün, ipek, naylon vb. dokuma maddelerinin uzun, ince liflerinden her biri
iplik
tar
iplik
sapak
İplik
(Osmanlı Dönemi) NAHH
İplik
(Osmanlı Dönemi) TÂR
İplik
(Osmanlı Dönemi) ÇİLE
İplik
ip
iplikli
Favorites