invariably, steadily, always, ever

listen to the pronunciation of invariably, steadily, always, ever
English - Turkish

Definition of invariably, steadily, always, ever in English Turkish dictionary

constantly
sıkça
constantly
devamlı/sabit olarak
constantly
ikide bir
constantly
ikide birde
constantly
mükerrer olarak
constantly
sabit düzeyde
constantly
durmaksızın
constantly
sık sık

Ben sık sık bu sorunu aklımda gözden geçiriyorum. - I constantly went over this problem in my mind.

Tom sık sık kendisiyle çelişir. - Tom constantly contradicts himself.

constantly
devamlı
constantly
sürekli

İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar. - People who are constantly copying others do it because they can't think for themselves.

O, sürekli mektuplar yazıyor. - She is constantly writing letters.

constantly
hiç durmadan
constantly
sürekli olarak

O, benden sürekli olarak ödünç para alıyordu. - He was constantly borrowing money from me.

Amcam sürekli olarak ailesine başına bela olur. - My uncle constantly causes his family trouble.

constantly
daima

Daima kendi kendime lakırdı ederim. - I constantly talk to myself.

English - English
{a} constantly
invariably, steadily, always, ever
Favorites