Ben sizi eşime tanıtmak istiyorum.
- I'd like to introduce you to my wife.
Baş konuşmacıyı tanıtmak zorunda kalacağımı bilmiyordum.
- I didn't know I was going to have to introduce the main speaker.
Seni onunla tanıştırmak istiyorum.
- I want to introduce you to her.
Seni bazı insanlarla tanıştırmak istiyorum.
- I want to introduce you to some people.
Tom, Mary'yi John'a tanıştırdığından pişmanlık duyuyor.
- Tom regrets having introduced Mary to John.
Geçen Cuma seninle tanıştırdığım şirket başkanı seni tekrar görmek istiyor.
- The president of the company, to whom I introduced you last Friday, wants to see you again.
Tom'u Mary ile tanıştırmak istiyorum.
- I'd like to introduce Tom to Mary.
Seni geçen gün bahsettiğim beyefendiyle tanıştırmak istiyorum.
- I'd like to introduce to you the gentleman I told you about the other day.
Tom'u Mary ile tanıştırmak istiyorum.
- I'd like to introduce Tom to Mary.
Palmiye ağaçları gibi yabancı bitkilerin tanıtımı ekosistemlere zarar verebilir.
- Introducing foreign plants, such as palm trees can damage ecosystems.
Transistör'ün icadı yeni bir çağ başlattı.
- The invention of the transistor introduced a new era.
Tom Mary'yi John'a tanıttı.
- Tom introduced Mary to John.
Ben bugün onun amcası tarafından bir bayana tanıtılacağını biliyorum.
- I know that he will be introduced to a lady by his uncle today.
Various pollutants were introduced into the atmosphere.
Let me introduce you to my friends.
Let me introduce our guest speaker.
The prickly pear cactus is an introduced species in Australia.
... So first, I'd like to introduce Jake Porway. ...
... And by the way, I forgot to introduce myself. ...