She wanted desperately to get her vengeance.
- Umutsuzca intikamını almak istedi.
Vengeance has a strictly hedonistic end.
- İntikam kesinlikle hedonist bir sona sahiptir.
They set fire to their neighbour's house in revenge.
- Onlar intikam için komşularının evini ateşe verdi.
Tom doesn't want justice. He wants revenge.
- Tom adalet istemiyor. İntikam istiyor.
He vowed to avenge his friend's death.
- O, arkadaşının ölümünün intikamını almak için yemin etti.
Dan wanted to avenge the death of his wife.
- Dan karısının ölümünün intikamını almak istiyordu.
Sami started planning retribution.
- Sami intikam planlamaya başladı.
Justice demands retribution!
- Adalet intikam talep ediyor.