Başkalarının sözünü kesmek kabalıktır.
- It is rude to interrupt others.
Sözünü kesmekten nefret ediyorum fakat bir şey söylemeliyim.
- I hate to interrupt you, but I need to say something.
Sözünü kesmekten nefret ediyorum fakat bir şey söylemeliyim.
- I hate to interrupt you, but I need to say something.
Başkalarının sözünü kesmek kabalıktır.
- It is rude to interrupt others.
Söze karışmaktan nefret ederim ama bir şey söylemem gerekiyor.
- I hate to interrupt, but I need to say something.
Tom yarıda kesmek için ağzını açtı.
- Tom opened his mouth to interrupt.
Onları engellemek istemiyorum.
- I don't want to interrupt them.
Görüşmeye ara vermek istemedim.
- I didn't want to interrupt the discussion.
Telefona cevap vermek için işine ara verdi.
- He interrupted his work to answer the phone.
Görüşmeye ara vermek istemedim.
- I didn't want to interrupt the discussion.
Konuşurken birinin sözünü kesmek kibarlık değildir.
- It is not polite to interrupt someone while he is talking.
Ben konuşurken sözümü kesme.
- Don't interrupt me while I am talking.
Başkalarının sözünü kesmek kabalıktır.
- It is rude to interrupt others.
Sözümün kesilmesinden hoşlanmam.
- I don't like to be interrupted.
Sözün kesilmeden önce ne söyleyeceğini hatırlıyor musun?
- Do you remember what you were going to say before you were interrupted?
Kesintiyi bağışlayın.
- Pardon the interruption.
Kısa bir kesintiden sonra tartışma yeniden başladı.
- Discussion resumed after a short interruption.
Tom bir şey söylemek için ağzını açtı ama Mary sözünü kesti.
- Tom opened his mouth to say something, but Mary interrupted him.
O, babamla konuşurken, o onun sözünü kesti.
- She interrupted him while he was speaking to my father.
Tom'un onlar konuşurken insanların sözünü kesme gibi kötü bir alışkanlığı var.
- Tom has a bad habit of interrupting people while they're talking.
Tom'un söyleyecek önemli bir şeyi vardı ama Mary onun sözünü kesmeye devam etti.
- Tom had something important to say, but Mary kept interrupting him.
Tom'un yarıda kesmeleri hakkında daha fazla endişelenmemize gerek yok.
- We don't have to worry about any more interruptions from Tom.
The packet receiver circuit interrupted the microprocessor.
A maverick politician repeatedly interrupted the debate by shouting.
The interrupt caused the packet handler routine to run.