Stajyer uyku olmadan 72 saat çalıştıktan sonra öldü.
- The intern died after working for 72 hours without sleep.
Tom bir stajyer olarak çalışıyor.
- Tom works as an intern.
Tom bir stajyer doktor.
- Tom is a medical intern.
Tom bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı.
- Tom copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk.
Harici düşmanları yenmek yetmez, dahili düşmanları da imha etmek lazımdır.
- It is not enough to defeat our external enemies, it is also necessary to exterminate our internal enemies.
Tom'un iç kanaması var.
- Tom is bleeding internally.
Bakanlık iç işlerini yönetir.
- The ministry administers the internal affairs.
Bu çocuk duygularını içselleştirir ve bunları ifade etmez.
- This child internalizes his emotions and does not express them.
İçten yanmalı motorlar, yakıt ve hava karışımını yakarlar.
- Internal combustion engines burn a mixture of fuel and air.
Uluslar arası anlaşmazlıkların barışçıl bir şekilde çözümlenmeli.
- International disputes must be settled peacefully.
Gezegenlerin ve onların uydularının resmi isimleri Uluslar arası Astronomi Birliği tarafından kullanılır.
- The official names of planets and their moons are governed by the International Astronomical Union.
Uluslararası dil Esperanto, 1887'nin sonlarında herkese gösterildi.
- The international language Esperanto appeared in public at the end of 1887.
Bu, uluslararası olduğu için altı dolar olacak.
- It's going to be six dollars because it's international.
The government interned thousands of Japanese-Americans during World War II.
I'll be interning at Universal Studios this summer.
We saw the internal compartments.
The nation suffered from internal conflicts.
an international student.
the international community of scholars.
The United team includes five England internationals.