Definition of interesting, multifaceted, energetic, distinctive in English Turkish dictionary
- colourful
- {s} renkli
Masada renkli çiçeklerle duran beyaz bir vazo var.
-There's a white vase, with colourful flowers, standing on the table.
Ben bu düz kravatı sevmiyorum. Bana daha renkli bir tane gösterin.
-I don't like this plain necktie. Please show me a more colourful one.
- colorful
- {s} renkli
Erkek tavus kuşunun renkli kuyruk tüyleri vardır.
-The male peacock has colorful tail feathers.
Resim bunun aksine renkli.
-The picture is colorful in contrast with this one.
- colourful
- {s} rengârenk
- colorful
- {s} rengârenk
Bütün rengarenk çiçeklerin güzelliklerine hayran kaldım.
-I admired the beauty of all the colorful flowers.
Bahçemiz rengarenk çiçeklerle doludur.
-Our garden is full of colorful flowers.
- colorful
- renk renk
Bahçemiz renk renk çiçeklerle dolu.
-Our garden is full of colorful flowers.
- colourful
- hareketli
- colourful
- parlak
Çiçekler parlak ve renkliydi.
-The flowers were bright and colourful.
- colorful
- {s} canlı
- colourful
- parlak/rengarenk
- colourful
- {s} canlı