Tom bahçesindeki bir ağacı kesti.
- Tom cut down a tree in his yard.
Jim kalp krizinden sonra, şeker alımını kesmek zorunda kaldı.
- After his heart attack, Jim had to cut down on his sugar intake.
Giderlerini kısmak zorunda kalacaklar.
- They will have to cut down their expenses.
Kaçınılabilir maliyetleri kısmak istiyorum.
- I want to cut down any avoidable costs.