English - Turkish
Definition of instructed; taught; enlightened in English Turkish dictionary
- instruct
- öğret
Kitapların hepsi öğretici değil.
-Not all of the books are instructive.
Hikaye hem ilginç hem de öğretici.
-The story is at once interesting and instructive.
- instruct
- öğretmek
İnsanlara öğretmek için hayvanları kullanırım.
-I use animals to instruct people.
- instruct
- emretmek
- instruct
- bilgi vermek
- instruct
- talimat vermek
- instruct
- {f} bilgilendirmek
- instruct
- {f} okutmak
- instruct
- instructoröğretmen
- instruct
- (Askeri) ÖĞRETMEK: Herhangi bir bilim konusunda başka birine bilgi vermek
- instruct
- öretmek
- instruct
- talimat ver/bilgi ver
- instruct
- asistan
- instruct
- {f} okutmak, öğretmek, eğitmek
- instruct
- {f} görevlendirmek
- instruct
- {f} emir vermek
- instruct
- okutman
- instruct
- {f} talimat vermek, yol göstermek
Related Terms
English - English
Definition of instructed; taught; enlightened in English English dictionary
- instruct
instructed; taught; enlightened
Pronunciation
Resimler
History
Favorites