Enstitüye büyük miktarda para bağışladı.
- He bestowed a large amount of money on the institute.
1873 yılında bütün ailesiyle birlikte Varşova'ya taşındı ve o zamandan sonra Veteriner Enstitüsü ve bir ortaokulda Almanca dersi verdi.
- In 1873 he moved to Warsaw with his whole family, and from that time taught German at the Veterinary Institute and at a secondary school.
O kurumdaki eğitim tek kelimeyle içler acısı.
- The education in that institute is simply pathetic.
Araştırma enstitüsü, 1960'ların sonlarında kurulmuştur.
- The research institute was established in the late 1960s.
O kurumdaki eğitim tek kelimeyle içler acısı.
- The education in that institute is simply pathetic.
He instituted the new policy of having children walk through a metal detector to enter school.