instandsetzung

listen to the pronunciation of instandsetzung
German - Turkish
[die] onarma; restorasyon
English - Turkish

Definition of instandsetzung in English Turkish dictionary

repair
{f} tamir etmek, onarmak
repair
{f} tamir et

Saatimi tamir ettirdim. - I had my watch repaired.

Saatimi John'a tamir ettireceğim. - I am going to have my watch repaired by John.

repair
{f} gitmek
repair
{f} yamamak
repair
tamir etmek

Onlar arabalarını tamir etmek zorundalar. - They have to repair their car.

Arabayı tamir etmek çok paraya maloldu. - It cost a lot of money to repair the car.

repair
(hatayı) düzeltmek
repair
tamirat

Sadece gerekli tamiratları yapın lütfen. - Just do the essential repairs, please.

repair
{i} onarım

Dizinin onarımından sonra, o ağrı olmadan yürüyebiliyordu. - After his knee repair, he could walk without pain.

Evimin büyük onarımlara ihtiyacı var. - My house needs major repairs.

repair
{f} telâfi etmek
repair
{f} gidermek
repair
{i} durum
repair
{f} çekilmek
repair
(Tıp) Tamir (etme)
repair
{i} tamir, onarma
repair
{f} düzeltmek
repair
(isim) tamir, tamirat, onarım, durum, hal, sığınak, barınak
repair
(Tekstil) rapor
German - English
restoration
reparation (of something)
repair