insel

listen to the pronunciation of insel
German - Turkish
/ ada; -n über (unter) dem Wind n. pr. (Teile der Kleinen Antillen) rüzgär (bzw. rüzgäralti) adalan -be-wohner(in /) m adali Sförmig adamsi -gruppe / takimada, arsipel
n {'inzıl} e ada
[die] ada
ıslandı
adada
n. e. 'inzıl ada
English - Turkish

Definition of insel in English Turkish dictionary

island
ada

Gökyüzünden bakıldığında ada çok güzeldi. - Seen from the sky, the island was very beautiful.

Ada Japonya'nın batısında yer alır. - The island lies to the west of Japan.

island
adacık
island
simek
island
aral
isle
ada

Adacık su üstünde çıkıntı yapıyor. - The islet protrudes above the water.

Adacık su üstüne çıkıyor. - The islet stands out above the water.

ısle
ada

Adacık uzaktan bir kaplumbağaya benziyordu. - The islet resembled a tortoise from afar.

Adacık su üstünde çıkıntı yapıyor. - The islet protrudes above the water.

island
(Tıp) Ada, tecrit edilmiş doku kitlesi
island
adada oturan kimse
island
refüj/ada
island
ada gibiislander adalı kimse
island
(isim) ada
isle
{i} adacık

Adacık su üstünde çıkıntı yapıyor. - The islet protrudes above the water.

Adacık su üstüne çıkıyor. - The islet stands out above the water.

isle
küçük
German - English
island

There is only one store on the whole island. - Es gibt nur einen Laden auf der ganzen Insel.

The small island looked like a tortoise from a distance. - Die kleine Insel sah aus der Ferne wie eine Schildkröte aus.

isle

The Isle of Man is a tax haven. - Die Insel Man ist ein Steuerparadies.

ısle

The Isle of Man is a tax haven. - Die Insel Man ist ein Steuerparadies.