Bu gürültü beni deli ediyor.
- This noise is driving me crazy.
Sizce ben deli miyim?
- Do you think I'm crazy?
Tom'un çılgınca bir şey yapmayacağından oldukça eminim.
- I'm pretty sure Tom won't do anything crazy.
Bu çılgınca bir fikir gibi görünebilir fakat sanırım hemen şu anda Tom'u ve Mary'i ziyaret etmeye gitmeliyiz.
- It may seem like a crazy idea, but I think we should go visit Tom and Mary right now.
Tom onun çılgınlık olduğunu düşünüyor.
- Tom thinks that's crazy.
Kapıyı açık bırakması çılgınlık.
- It is crazy of him to leave the door open.
Tom tatlılara düşkündür.
- Tom's crazy about sweets.
Tom sana divane oluyor.
- Tom is crazy about you.
Erkekler ona divane oluyor.
- Men are crazy about her.
O yapmak için aptalca bir şeydi.
- That was a crazy thing to do.
Onu yapmak aptalca olurdu.
- It would be crazy to do that.
Onun fikirleri çılgınca görünüyor.
- Her ideas sound crazy.
Sizin fikirleriniz çılgınca görünüyor.
- Your ideas sound crazy.