German - Turkish
Definition of innehalten in German Turkish dictionary
- kısa süre için ara vermek
- (m. et.) bse ara vermek
- (in e-r Rede) (kendi) sesini kesmek; (tr.) l. (beachten) bse riayet etm
- (intr.) l. durmak
- (bewahren) muhafaza etm
- (n) durmak, karar kılmak
English - Turkish
Definition of innehalten in English Turkish dictionary
- pause
- {f} duraklamak
- pause
- {i} durma
- pause
- tereddüt
- pause
- (Tıp) pauz
- pause
- duraklatmak
- pause
- vakfe
- pause
- (Bilgisayar) duraklatma
Tom duraklatma butonuna bastı.
-Tom pressed the pause button.
- pause
- {i} duruş
- pause
- ara
Bir ara verelim! Daha fazla devam edemem.
-Let's take a pause. I cannot continue any longer.
Düşünmek için bazen ara vermeliyiz.
-We should sometimes pause to think.
- pause
- {f} durakla
Tom birkaç saniye durakladı.
-Tom paused for a few seconds.
O, postere bakmak için durakladı.
-He paused to look at the poster.
- pause
- Duraklama
Kısa bir duraklama vardı ve sonra müzik başladı.
-There was a brief pause and then the music began.
Müzikte veya konuşmada, bir duraklama sık sık dramatik bir etki için kullanılmaktadır.
-In music or speaking, a pause is frequently used for dramatic effect.
- pause
- {i} tereddüd
- pause
- Durdurma
- pause
- {i} mola
- pause
- durgu
- pause
- (fiil) duraklamak, ara vermek, duraksamak, tereddüd etmek
- pause
- {i} uzatma işareti [müz.]
- pause
- {i} teneffüs
- pause
- {f} mola vermek
Related Terms
German - English
Definition of innehalten in German English dictionary
- to pause
- to stop
- pause
- to pause, to stop, to hold
- innehalten
- to stop
- (wegen einer äußeren Störung) innehalten
- to stop short
- Ich wollte schon antworten, als mich ein plötzlicher Gedanke innehalten ließ.
- I was about to reply when a sudden thought stopped me short
- jdn. innehalten lassen
- to stop short <> somebody
- mit der Rede innehalten
- to pause
- mit der Rede innehalten
- to stop speaking