injury, wound

listen to the pronunciation of injury, wound
English - Turkish

Definition of injury, wound in English Turkish dictionary

hurt
{f} kâlbini kırmak

Tom'un kalbini kırmak istemediğini biliyorum. - I know you don't want to hurt Tom.

Biz onun kalbini kırmak istemiyorduk. - We didn't mean to hurt him.

hurt
{f} ağrımak
hurt
{f} rencide etmek
hurt
{i} üzüntü
hurt
{i} yaralı

Tom yaralı tek kişiydi. - Tom was the only one hurt.

O yaralı! Ambulans çağır! - He's hurt! Call an ambulance!

hurt
{i} ızdırap
hurt
{f} küstürmek
hurt
ağrıtmak
hurt
zedelemek (bir uzvu)
hurt
ziyan
hurt
bir uzva zarar vermek
hurt
yaralamak (bir uzvu)
hurt
canı yanmak
hurt
üzmek
hurt
kırılmak
hurt
gücüne gitmek
hurt
kırmak

Biz onun kalbini kırmak istemiyorduk. - We didn't mean to hurt him.

Onun duygularını kırmak istemiyorum. - I don't want to hurt her feelings.

wound, injury, sore
yara, yaralanma, yara
hurt
(fiil) kâlbini kırmak, yaralamak, incitmek, acıtmak, rencide etmek, acımak, küstürmek, ağrımak, canını yakmak, kırmak, zarar vermek, zarar görmek, incinmek
hurt
hurtfullyzarar ve
hurt
hurtfulzararlı
English - English
{i} hurt
injury, wound
Favorites