injury; lesion; offense

listen to the pronunciation of injury; lesion; offense
English - Turkish

Definition of injury; lesion; offense in English Turkish dictionary

wound
yaralamak
wound
yara

Birçok Birliki askeri öldürüldü veya yaralandı. - Many Union soldiers were killed or wounded.

Altı yüz bin asker öldürüldü veya yaralandı. - Six hundred thousand men were killed or wounded.

wound
(Askeri) YARALANMA; YARALAMAK; YARA: Bir insan veya hayvanda, özellikle harici bir tesir sonucu, vücut dokusunda meydana gelen arızalanma. Buna (traumatism) de denir
wound
(Askeri) yaralanma

Arkadaşım bir yaralanmadan dolayı öldü. - My friend died from a wound.

wound
{f} yarala

Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu. - The soldier was wounded in the leg and couldn't move.

Altı yüz bin asker öldürüldü veya yaralandı. - Six hundred thousand men were killed or wounded.

wound
Oh! Hayret! i
wound
yarala(mak)
wound
çok makbul şey
wound
ceriha
wound
şaşırtmak
wound
(Tıp) Yara, vulnus
wound
{i} bere
wound
hayrete düşürmek
wound
f., bak. wind
wound
{f} kâlbini kırmak
wound
üfle/dolan/dola
wound
hayret uyandıran kimse veya şey
wound
{f} incitmek
English - English
{i} wound
injury; lesion; offense
Favorites