Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

injury; lesion; offense

listen to the pronunciation of injury; lesion; offense
English - Turkish

Definition of injury; lesion; offense in English Turkish dictionary

wound
yaralamak
wound
yara

Tom hastaneden serbest bırakıldı, ama ateşli silah yarası hâlâ iyileşiyordu. - Tom had been released from the hospital, but he was still recovering from the gunshot wound.

Birçok Birliki askeri öldürüldü veya yaralandı. - Many Union soldiers were killed or wounded.

wound
(Askeri) YARALANMA; YARALAMAK; YARA: Bir insan veya hayvanda, özellikle harici bir tesir sonucu, vücut dokusunda meydana gelen arızalanma. Buna (traumatism) de denir
wound
(Askeri) yaralanma

Arkadaşım bir yaralanmadan dolayı öldü. - My friend died from a wound.

wound
{f} yarala

Asker bacağından yaralanmıştı ve hareket edemiyordu. - The soldier was wounded in the leg and couldn't move.

Binlerce insan öldürüldü veya yaralandı - Thousands were killed or wounded.

wound
Oh! Hayret! i
wound
yarala(mak)
wound
çok makbul şey
wound
ceriha
wound
şaşırtmak
wound
(Tıp) Yara, vulnus
wound
{i} bere
wound
hayrete düşürmek
wound
f., bak. wind
wound
{f} kâlbini kırmak
wound
üfle/dolan/dola
wound
hayret uyandıran kimse veya şey
wound
{f} incitmek
English - English
{i} wound