injured, hurt, impaired, spoiled

English - Turkish

Definition of injured, hurt, impaired, spoiled in English Turkish dictionary

Related Terms

damaged

{s} hasarlı

Hasarlı bagaj için hiç tazminat aldın mı? - Did you receive any compensation for the damaged luggage?

Hasarlı saygınlığını onarmayı denedim. - I tried to repair his damaged prestige.

damaged

bozulmuş

damaged

zarar verilmiş

damaged

hasara uğramak

damaged

zarar görmüş

Zarar görmüş itibarını tamir etmeye çalıştım. - I tried to repair his damaged prestige.

Çatı fırtınadan zarar görmüştü. - The roof was damaged by the storm.

damaged

{f} hasar ver

Sami, Leyla'nın itibarına hasar verdi. - Sami damaged Layla's reputation.

Kasırga küçük eve hasar verdi. - The hurricane damaged the small house.

damaged

zarar ver

Bu skandal, şirketimizin kamuoyundaki imajına ciddi olarak zarar verdi. - This scandal has severely damaged the public image of our company.

Kaza, arabasının ön tekerlerine zarar verdi. - The accident damaged her car's front wheels.

damaged

{s} bozuk

damaged

{f} zarar ver: adj.zarar görm

damaged

{s} ezik ve çürük içinde

damaged

{f} hasar ver: adj.hasarlı

damaged

{s} mahvolmuş

English - English

Definition of injured, hurt, impaired, spoiled in English English dictionary

{a} damaged