inholder

listen to the pronunciation of inholder
English - Turkish

Definition of inholder in English Turkish dictionary

inhabitant
{i} sakin

O, bu kasabanın sakinleri tarafından bir yetkili seçildi. - He was elected an official by the inhabitants of this town.

Abd sömürgesi olduğundan beri Porto Riko'nun devlet başkanı Abd devlet başkanıdır ama Porto Riko sakinlerinin Abd devlet başkanlığı seçimlerinde oy kullanmasına izin verilmez. - Since Puerto Rico is a US colony, Puerto Rico's head of state is the President of the USA, but inhabitants of Puerto Rico are not allowed to vote in US presidential elections.

inhabitant
ikamet eden
inhabitant
{i} yerli
inhabitant
{i} oturan kimse
inhabitant
{i} (bir yerde) oturan kimse, sakin
inhabitant
oturan

Kaç tane oturan kişi var? - How many inhabitants are there?

Burada oturanların bu alandan geçmelerine izin verilmedi. - It was not permitted that the inhabitants trespass in the area.

inhabitant
ikamet eden kimse
inhabitant
oturan kimse (bir yerde)
inhabitant
yerleşik halk

Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır. - In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.

English - English
inholder
Favorites