informing by words

listen to the pronunciation of informing by words
English - Turkish

Definition of informing by words in English Turkish dictionary

notification
{i} tebliğ

Onun kovulmasıyla ilgili herhangi bir tebliğ almadık. - We didn't receive any notification of his having been fired.

notification
ihtar
notification
{i} ihbarname
notification
(Avrupa Birliği) bildirim

Bir ay içinde taşınmamız gerektiğine dair bildirim aldım. - I received notification that we must move out in one month.

Onun yaklaşan partisi hakkında e-posta bildirimini aldım. - I received an email notification of his upcoming party.

notification
{i} duyuru
notification
(Mukavele) tebligat

Bizim hiç tebligatımız yoktu. - We had no notification.

notification
bildirme
telling
çarpıcı
notification
bildirge
notification
bildiri

Sigara içme yasağı bildirimi dün restoranın dışında yayınlandı. - Notification of the smoking ban was posted outside the restaurant yesterday.

Onun yaklaşan partisi hakkında e-posta bildirimini aldım. - I received an email notification of his upcoming party.

telling
etkili
telling
{f} anlat

Birdebire su aygırlarını bana niçin anlatıyorsun? O ve senin on iki kırmızı akvaryum balığının arasındaki bağlantıyı anlamıyorum. - Why are you telling me about hippos all of the sudden? I don't see the connection between that and your twelve red goldfishes.

Onu dolaylı olarak anlatıyorsun, değil mi? - You are telling it second hand, aren't you?

telling
(duygu/görüş/vb.) açığa çıkaran
notification
{i} bildirme, haber verme
telling
{s} belli eden
telling
{i} söyleme

Benim bu konuda ona canım bir şey söylemek istemiyor. - I don't feel like telling her about it.

Ne zaman hastalanacağımızı söylemek imkansız. - There is no telling when we will fall ill.

telling
(isim) söyleme
English - English
notification
telling
informing by words

    Turkish pronunciation

    înfôrmîng bay wırdz

    Pronunciation

    /ənˈfôrməɴɢ ˈbī ˈwərdz/ /ɪnˈfɔːrmɪŋ ˈbaɪ ˈwɜrdz/
Favorites