Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

information presented on a workstation display; a screen

listen to the pronunciation of information presented on a workstation display; a screen
English - Turkish

Definition of information presented on a workstation display; a screen in English Turkish dictionary

display
{f} sergilemek
display
{i} ekran

Bir tablet, tek bir ünitede ekran devresi ve pili olan bir mobil bilgisayardır. - A tablet is a mobile computer with display, circuitry and battery in a single unit.

Şu kitaplar ekranda görüntülendi. - Those books were on display in the window.

display
{i} teşhir

Teşhirdeki mücevherler kayboldu. - The jewels on display disappeared.

display
(Ticaret) teşhir etme
display
açmak
display
(Politika, Siyaset) açıklamak
display
ekrana getirmek
display
gösterici
display
(Politika, Siyaset) açığa vurmak
display
(Gıda) vitrinlemek
display
sergileyen
display
gösteri

Cevaplar, anlama yetisinin farklı derecelerini gösterir. - Answers display different degrees of understanding.

Kutlamalar muhteşem bir havai fişek gösterisi ile sonuçlandı. - The celebrations culminated in a spectacular fireworks display.

display
{i} gösterge
display
sergi

Yeteneklerini sergiledi. - She displayed her talents.

Ünlü çini sergilenmektedir. - Famous china is on display.

display
{f} gözler önüne sermek
display
(Nükleer Bilimler) gösterge,ekran, gösterim
display
{f} açığa çıkarmak
display
{i} büyük puntolarla basma
display
{i} debdebe
display
{f} göstermek, sergilemek
English - English
display