Kalabalıktan muazzam bir tezahürat patladı.
- A mighty cheer burst from the crowd.
Sen güçlü iyi bir arkadaşsın.
- You're a mighty good feller.
Müzik tek başına duygularına ses vermek için yeterli değildi. Güçlü bir koro gerekiyordu!
- The music alone wasn't enough to give voice to his feelings. A mighty choir was required!
The high and the mighty get what they want.