Doktorum bana cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyona yakalandığımı söyledi.
- My doctor told me that I had contracted a sexually transmitted infection.
Bir hastalığa bulaştırıldınız.
- You've been infected.
Tom ve çalışanları tüm enfekte koyunları öldürdü.
- Tom and his workers killed all the infected sheep.
Erkekler HPV ile enfekte olabilirler.
- Men can be infected with HPV.
Diş eti enfeksiyonun var.
- You have a gum infection.
Bir kulak enfeksiyonum var.
- I've got an ear infection.
Bir bulaşman var gibi görünüyorsun.
- You seem to have an infection.
Enfekte olduğunu düşünüyorum.
- I think you've been infected.
Tom ve çalışanları tüm enfekte koyunları öldürdü.
- Tom and his workers killed all the infected sheep.
Bilgisayara bir virüs bulaşmış gibi görünüyor.
- It seems that the computer was infected by a virus.
Dan hastalık bulaşmış tüm koyunları öldürdü.
- Dan killed all the infected sheep.
O kesik enfekte olmuş görünüyor.
- That cut looks infected.
Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı.
- Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite.
Şişmiş lenf düğümleri genellikle enfeksiyon, tümör ya da iltihap barındıran bölgelerin civarında olur.
- Swollen lymph nodes are usually found near the site of an infection, tumour, or inflammation.
Her passion for dancing has infected me.
Slowly, the strange alien virus infected the whole town.
The infected bodies were hastily piled up and burned.