Tom onun mahallesinde yaşayan çocuklara vermek için bir sürü ucuz kameralar aldı.
- Tom bought a bunch of inexpensive cameras to give to children who lived in his neighborhood.
Ben bir hafta için en ucuz arabanızı kiralamak istiyorum.
- I'd like to rent your most inexpensive car for a week.
Pahalı, her zaman pahalı olmayandan daha iyi değildir.
- Expensive is not always better than inexpensive.
Biz pahalı olmayan bir otelde kaldık.
- We stayed at an inexpensive hotel.
... You're right, that's inexpensive. ...
... ELON MUSK: Relative to them, it's pretty inexpensive. ...