inequitable, unfair, wrongful, undue

listen to the pronunciation of inequitable, unfair, wrongful, undue
English - Turkish

Definition of inequitable, unfair, wrongful, undue in English Turkish dictionary

unjust
adaletsiz

Hayat bazen çok adaletsizdir. - Life is so unjust sometimes.

Eğer bu ideoloji ırkçı, sömürgeci ve adaletsizse, o zaman söylenmesi gereken şey budur. Dobra dobra konuşmak zorundasın. - If this ideology is racist, colonialist, and unjust, then I think that's what it must be called. You have to call a spade a spade.

unjust
haksız

Onlar onun saldırılarından bazılarının haksız olduğunu sezinlediler. - They felt that some of his attacks were unjust.

Haksız bir barış, haklı bir savaştan daha iyidir. - An unjust peace is better than a just war.

unjust
hak yemek
unjust
{s} insafsız
unjust
unjustly haksız olarak
unjust
unjustnesshaksızlık
English - English
{s} unjust
inequitable, unfair, wrongful, undue
Favorites