O, oyunu mutlaka kazanacak.
- He is certain to win the game.
İstasyonda güvenilir bir beyefendiyle karşılaştım.
- I met a certain gentleman at the station.
Niyetlerinizin güvenilir olduğuna eminim.
- I'm certain that your intentions are honorable.
O belirli bir gangster tarafından tehdit edilmektedir.
- He is threatened by a certain gangster.
Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.
- The third star belonged to a certain king.
Buraya ne zaman geldiği kesin değil.
- It is not certain when he came here.
Başbakan Koizumi kesinlikle soğukkanlı bir insan değildir.
- Prime Minister Koizumi is certainly not a cold-blooded man.
Ona belli bir genç doktor tarafından bakıldı.
- He was taken care of by a certain young doctor.
Bizim sınıfta belli bir çocuktan etkileniyorum.
- I am attracted to a certain boy in my class.
Tom kesinlikle hepimizin eğlendiğinden emin oldu.
- Tom certainly made sure we all had a good time.
15 Mart'a kadar laboratuvar ekipmanını teslim edebileceğimden eminim.
- I'm certain we can deliver the laboratory equipment by March 15th.
Herhangi bir şey hakkında emin değilim.
- I'm not certain about anything.
Herhangi bir kış gününde ona rastladım.
- I met her on a certain winter day.