Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

indivisible, incapable of being separated; close, devoted

listen to the pronunciation of indivisible, incapable of being separated; close, devoted
English - Turkish

Definition of indivisible, incapable of being separated; close, devoted in English Turkish dictionary

inseparable
{s} ayrılamaz

Toplum ve birey birbirinden ayrılamazlar. - Society and the individual are inseparable.

Birbirlerinden ayrılamazlar. - They are inseparable.

inseparable
{s} ayrılmaz

Güç ve para ayrılmaz. - Power and money are inseparable.

Onlar o partiden sonra ayrılmaz oldular. - They became inseparable after that party.

inseparable
yapışık
inseparable
bağlı
inseparable
{s} çok samimi

Mary ve Kate çok samimi. - Mary and Kate are inseparable.

inseparable
{s} yakın

Onlar yakında ayrılmaz oldular. - They soon became inseparable.

inseparable
inseparablenessayrılmazlık
inseparable
inseparablybirbirinden ayrılmaz surette
inseparable
ayrılmaz surette kullanılan inseparablesayrılamayan şeyler
inseparable
çok yakın dostlar
English - English
{s} inseparable
indivisible, incapable of being separated; close, devoted
Favorites