incredible; not to be believed

listen to the pronunciation of incredible; not to be believed
English - Turkish

Definition of incredible; not to be believed in English Turkish dictionary

unbelievable
inanılmaz

O bana tamamen inanılmaz bir hikaye anlattı. - He told me a completely unbelievable story.

Takım ruhu inanılmazdı, hepimiz birlikte bunun içindeydik. - The team spirit was unbelievable, we were all in this together.

unbelievable
şaşırtıcı

Evet, o şaşırtıcıydı. İnanılmaz! - Yes, that was amazing. Unbelievable!

unbelievable
akla sığmamak
unbelievable
akla sığmaz
unbelievable
Akıl almaz akla sığmayan, akıl ermez
not to be
olmamak

Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu. - To be or not to be, that is the question.

Sanırım kaba olmamak en iyisi. - I think it is best not to be impolite.

unbelievable
{s} akıl almaz
unbelievable
akla sığmayan
English - English
unbelievable