Tom inanılmaz görünüyordu.
- It seemed unbelievable.
Takım ruhu inanılmazdı, hepimiz birlikte bunun içindeydik.
- The team spirit was unbelievable, we were all in this together.
Evet, o şaşırtıcıydı. İnanılmaz!
- Yes, that was amazing. Unbelievable!
Olmak ya da olmamak; O büyük bir sorun.
- To be or not to be; That is a big question.
Sanırım kaba olmamak en iyisi.
- I think it is best not to be impolite.