incline, slant upward or downward; cause to tilt, slant

English - Turkish

Definition of incline, slant upward or downward; cause to tilt, slant in English Turkish dictionary

Related Terms

slope

{i} yokuş

Keskin yokuşu tırmandık. - We climbed a sharp slope.

slope

bayır

slope

sıçramak

slope

(Havacılık) açı

slope

dökülmek

slope

eğimlenmek

slope

{f} eğimlen

slope

eğimli olmak

slope

{f} omuza asmak (tüfek)

slope

{i} bayır, yokuş, rampa

slope

{f} meyilli olmak

slope

{f} eğim yapmak

slope

omuza asmak

slope

{i} şev

slope

(Askeri) MEYİL: Bir yokuş, duvar veya rampanın yatay mesafeye nazaran dikey yükseliş oranına göre ölçüsü

slope

{f} meyletmek, eğimli olmak

slope

(fiil) meyilli olmak, eğimli olmak, eğim yapmak, eğri koymak, şevlendirmek, omuza asmak (tüfek)

English - English

Definition of incline, slant upward or downward; cause to tilt, slant in English English dictionary

{f} slope

Hyphenation

incline, slant up·ward or downward; cause to tilt, slant