I didn't mean to offend you.
- Seni incitmek istemedim.
Did I do something to offend you?
- Seni incitecek bir şey mi yaptım?
I apologize if I offended you.
- Seni incittiysem özür dilerim.
He apologized for having offended her.
- Onu incittiği için özür diledi.
I got my right leg injured.
- Sağ bacağımı incittim.
Tom injured himself at work today.
- Tom bugün çalışırken kendini incitti.
I got my right leg injured.
- Sağ bacağımı incittim.
Tom injured himself at work today.
- Tom bugün çalışırken kendini incitti.
We get closer, trying to understand each other, but just hurt each other and cry.
- Birbirimizi anlamaya çalışarak yakınlaşırız fakat sadece birbirimizi incitiriz ve ağlarız.
He hurt himself when he fell.
- O, düştüğünde kendisini incitti.