Bu sürekli gürültü beni deli ediyor.
- This incessant noise drives me mad.
Bir kuş sürekli olarak balkonumda ötüyor.
- A bird is incessantly singing in my balcony.
Aralıksız olarak yağmur yağıyor.
- It rains incessantly.
Bir kuş sürekli olarak balkonumda ötüyor.
- A bird is incessantly singing in my balcony.
Aralıksız olarak yağmur yağıyor.
- It rains incessantly.
The dog's incessant barking kept the girl awake all night.
Do you think, at your age, it is right?.