inanimate; having no life

listen to the pronunciation of inanimate; having no life
English - Turkish
cansız, hiçbir yaşama kavuşmak
lifeless
{s} cansız

Onun gri ve cansız gözleri, iki sıcak kömür gibi yandı. - His grey and lifeless eyes burned like two hot coals.

Tom'un cansız bedeni su üzerinde yüzüyordu. - Tom's lifeless body floated on the water.

lifeless
ölgün
lifeless
ölü
lifeless
ruhsuz
lifeless
donuk
lifeless
lifelessnesscansızlık
lifeless
lifelesslycansızca
lifeless
(Tekstil) cansız, soluk
lifeless
{s} durgun
lifeless
{s} sönük
English - English
lifeless
inanimate; having no life
Favorites