O sık sık ahmakça sorular sorar.
- She often asks silly questions.
O her zaman aptal sorular soruyor.
- He's always asking silly questions.
Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.
- His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.
Sen şimdi bir film yıldızı mısın? Hayır, salak.
- Are you a movie star now? No, silly.
Şapkan saçma görünüyor.
- Your hat looks silly.
Sana saçma bir soru sormalıyım.
- I need to ask you a silly question.
Böyle bir hata yapman aptalcaydı.
- It was silly of you to make such a mistake.
O, sık sık aptalca sorular sorar.
- He often asks silly questions.
This supremely gifted kid told me that in the early elementary grades, the songs sung in music class were so inane that he wanted to skip grades already! Eventually he did, so better late than never.