inadequate, deficient, lacking

English - Turkish

Definition of inadequate, deficient, lacking in English Turkish dictionary

Related Terms

insufficient

az gelmek

insufficient

yetersiz

Japonya görünüşte içe dönük ve yetersiz uluslararası yapıya sahip olduğundan dolayı sık sık eleştirilmektedir. - The Japanese are often criticized for being inward looking and insufficiently international in their outlook.

Yolun genişliği güvenli sürüş için yetersiz. - The width of the road is insufficient for safe driving.

insufficient

{s} ehliyetsiz

insufficient

(Tıp) Yetersiz, kifayetsiz, eksik

insufficient

{s} eksik

insufficient

kiyafetsiz

insufficient

{s} az

insufficient

insufficientlyyetersiz derecede

insufficient

yetmezlik

English - English

Definition of inadequate, deficient, lacking in English English dictionary

{s} insufficient

Hyphenation

inadequate, deficient, lack·ing