Yabani kuşları izlemek çok eğlenceli.
- Watching wild birds is great fun.
O, ormanda yürüdüğünü, yabani çiçekler aradığını söyledi.
- She said she was walking through the woods, looking for wild flowers.
Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
- She dreamt about wild jaguars.
Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.
- Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.
Bütçe hatalı ve gerçek dışı görünüyor.
- The budget appears to be inaccurate and unrealistic.
Bunun yanlış olduğuna inanıyorum.
- I believe this is inaccurate.
Oturma odasının duvar saati yanlış.
- The wall clock of the living room is inaccurate.
Tom bir yaban hayatı sığınma evi yaratmak için mülkünü bağışladı.
- Tom donated his estate to create a wildlife sanctuary.
Kediler yaban hayatı için üst düzeyde tehdittir. Daha şimdiden otuz üç tane türün küresel çapta yok olmasından sorumludurlar ve her yıl milyarlarca yabani kuş ve memeliyi öldürmektedirler.
- Cats are the top threat to wildlife. They already are responsible for the global extinction of thirty three species and kill billions of wild birds and mammals each year.
Bütçe hatalı ve gerçek dışı görünüyor.
- The budget appears to be inaccurate and unrealistic.
Tüketici fiyat endeksi çılgınca dalgalanıyor.
- The consumer price index has been fluctuating wildly.
Kalbi çılgınca çarpıyordu.
- His heart was beating wildly.
Parti oldukça tenhaydı.
- The party was pretty wild.
The novice archer fired a wild shot and hit her opponent's target.
Well, I suppose you could say the weatherman was wide of the mark again then!.
... is inaccurate. ...