Geçmişte değil, şimdiki zamanda yaşamalısın.
- You must live in the present, not in the past.
Geçmişte demokratik parti aday listesi için oy verdim fakat bundan sonra Cumhuriyetçi partiyi destekleyeceğim.
- In the past I used to vote for the Democratic ticket, but from now on I'll climb on the Republican bandwagon.
Eski defterleri kapatmaya hazırım.
- I'm willing to let bygones be bygones.
Bırak geçmişte kalsın.
- Let's let bygones be bygones.
Kimse geçmiş dönemi geri getiremez.
- No one can bring back a bygone era.
... the other team will not advance the ball past mid court. ...
... haven't seen from you in the past. ...