in the open air, outdoors; offshore; unemployed

listen to the pronunciation of in the open air, outdoors; offshore; unemployed
English - Turkish
açıkta
in the open
(Konuşma Dili) bilinen
in the open
sermek
in the open
yaymak
in the open
açık havada

Birkaç saniye önce ben açık havada ve parlak gün ışığındaydım ve şimdi gözlerim bu karanlıkta bana hizmet etmeyi reddediyor. - A few seconds ago I was in the open air and the bright daylight, and now my eyes refuse to serve me in this darkness.

Bizim açık havada bir partimiz vardı. - We had a party in the open.

in the open
açmak; açılmak
in the open
açığa vurmak
in the open
başlamak; başlatmak
in the open
açıkta

Polis Danı açıkta izledi. - Police followed Dan in the open.

in the open
(deyim) (out) in the open acikta,meydanda,gizli degil
in the open
açık havada. f
in the open air, outdoors; offshore; unemployed
Favorites