in the manner of friends; amicably; like friends

listen to the pronunciation of in the manner of friends; amicably; like friends
English - Turkish

Definition of in the manner of friends; amicably; like friends in English Turkish dictionary

friendly
{s} arkadaş canlısı

Endişelenme. İlk bakışta korkutucu gözükebilir, ama aslında çok arkadaş canlısı bir insandır. - Don't worry. He may look intimidating at first glance, but he's actually a very friendly person.

Sınıfımdaki bütün öğrenciler arkadaş canlısı. - All the students in my class are friendly.

friendly
{s} cana yakın

Adanın sakinleri cana yakındır. - The inhabitants of the island are friendly.

Ken cana yakın bir kişi gibi görünüyor. - Ken seems to be a friendly person.

friendly
dostça

Beyefendi ile dostça bir konuşma yaptık. - We had a friendly talk with the gentleman.

Bana dostça bir öğüt verdi. - He gave me a piece of friendly advice.

friendly
kanı sıcak
friendly
hayırhah
friendly
yakınlık göstermek
friendly
yardıma hazır
friendly
babacan
friendly
doştça
in the manner
gibi
friendly
yardımsever
friendly
dost

Bir at dost bir hayvandır. - A horse is a friendly animal.

Bana dostça bir öğüt verdi. - He gave me a piece of friendly advice.

friendly
içten
friendly
{s} arkadaşça; dostça
friendly
dostu

Bu ev çevre dostudur. - This house is environmentally friendly.

Tüm ürünlerinin çevre dostu olduğunu iddia ediyorlar. - They claim that all their products are friendly to the environment.

friendly
eğlence kabilinden müsait
friendly
{s} samimi

Ben onunla samimiyim. - I am friendly with her.

Yeni başkan, sıcak ve samimi bir insandı. - The new president was a warm and friendly man.

friendly
dostluk maç
friendly
dostluk maçı
English - English
friendly
in the manner of friends; amicably; like friends
Favorites