İleride bir TV sunucusu olmak istiyorum.
- I want to become a TV announcer in the future.
İleride polis olmak istiyor.
- He wants to be a policeman in the future.
Gelecekte bir pilot olmak istiyorum.
- I want to be a pilot in the future.
Merakım gelecekte çünkü hayatımın geri kalanını orada geçireceğim.
- My interest is in the future because I'm going to spend the rest of my life there.
Lütfen incelemesi için belgeyi idari ofise gönderin.
- Please forward the document to the administrative office for review.
Bana gönderdiğin programı Tom'a gönderdim.
- I forwarded the schedule you sent me to Tom.
Bir adım ileriye ilerle.
- Move forward one step.
Tom ileriye doğru bir adım attı.
- Tom took a step forward.
Eğer en iyi ayağınızı öne koyarsanız, başarılı olursunuz.
- If you put your best foot forward, you will succeed.
Tokalaşmak için öne doğru adım attı.
- She stepped forward to shake his hand.
Forvet oyuncusu gol attı.
- The forward kicked a goal.
Bu, ileriye yönelik büyük bir adımdır.
- This is a big step forward.
Gelecekte daha iyisini yapmaya çalışmalıyım.
- I must try to do better in future.
Bu tür hataların gelecekte olmamasını sağlamak için elimden geleni yapacağım.
- I will do my best to ensure that such mistakes do not occur in future.
... Something might happen in the future that someone comes up ...
... I agree, education is key, particularly the future of our economy. But our training programs ...