in the case of a person, inexperienced; untested

listen to the pronunciation of in the case of a person, inexperienced; untested
English - Turkish

Definition of in the case of a person, inexperienced; untested in English Turkish dictionary

in case of
halinde

Zorluk olması halinde, sorabilirsin. - In case of whatever difficulty, you may ask.

Yağmur halinde atletik toplantı iptal edilecektir. - In case of rain, the athletic meeting will be called off.

in case of
olması halinde

Yangın olması halinde bu butona bas! - Push this button in case of fire!

Zorluk olması halinde, sorabilirsin. - In case of whatever difficulty, you may ask.

in case of
durumunda

Bir deprem durumunda, gazı kapatın. - In case of an earthquake, turn off the gas.

Yangın durumunda bu camı kır. - Break this glass in case of fire.

in case of
vukuu halinde
in case of
(Konuşma Dili) koşulunda
in case of
takdirde

Yangın olduğu takdirde bu butona bas! - Push this button in case of fire!

in case of
olduğu taktirde
in case of
olursa

Yangın olursa diye el altında her zaman bir kova su bulundur. - Always keep a bucket of water handy, in case of fire.

Sorun olursa, lütfen beni arayın. - In case of trouble, please call me.

in case of
-dığı takdirde
in case of
anında
in case of
durumunda. durum anında. or: in case of emergency break the windows: Acil durumda camları kırınız
in case of
halinde: In case of fire press this button. Yangın anında bu düğmeye basın. in case of emergency acil durumda
in case of
olduğu takdirde

Yangın olduğu takdirde bu butona bas! - Push this button in case of fire!

in the case of a person, inexperienced; untested
Favorites