Tom işini uygun bir şekilde yapmak istedi.
- Tom wanted to do his job properly.
Uygun bir şekilde nasıl Fransızca konuşulduğunu bilmiyorum.
- I don't know how to speak French properly.
Oğlum henüz doğru olarak toplama yapamıyor.
- My boy can't do addition properly yet.
Dişlerini gereği gibi fırçalıyor musun?
- Are you brushing your teeth properly?
Tom çalışanlarına düzgün bir şekilde nasıl davranacağını bilmiyor.
- Tom doesn't know how to treat his employees properly.
Düzgün bir şekilde yapılan işleri severim.
- I like things done properly.
Kapıyı uygun şekilde kapatamıyorum.
- I can't get the door to shut properly.
Bayan Brown, o uygun şekilde yemek yemezse, kalıcı kilolu olacağı konusunda Beth'i uyardı.
- Mrs. Brown warned Beth that if she didn't eat properly she would be permanently overweight.