Buralarda iyi bir yiyecek bulmanın ne kadar zor olduğuna inanamıyorum.
- I can't believe how hard it is to find decent grub around here.
Oraya uygun elbiselerle gitsen iyi olur.
- You had better go there in decent clothes.
Onun çalışması kabul edilebilir, ama mükemmel olmaktan uzak.
- His work was acceptable, but far from excellent.
Kabul edilebilirler ve edilemezler arasında ince bir çizgi vardır.
- There's a fine line between what's acceptable and what's not.
Are you alright with this?
- Ist das für dich in Ordnung?
Is everything alright here?
- Ist hier alles in Ordnung?