in line with

listen to the pronunciation of in line with
English - Turkish
ile aynı doğrultuda
(Hukuk) uyumlu olarak
(Konuşma Dili) bağdaşan
(Konuşma Dili) uyumlu

Tüm kurallar şirket politikasıyla uyumlu olmalı. - All of the rules must be in line with company policy.

Senin planın bizim politikamızla uyumlu değil. - Your plan is not in line with our policy.

ile uyarınca
bağdaşık
ile bağıntılı
ile uyumlu, ... ile uyum içinde
(Hukuk) bir hizada
be in line with
(deyim) genel kararlara uymak
be in line with
(deyim) çoğunluğa uymak
be in line with
(deyim) (kural vb) izlemek
be in line with
(deyim) takip etmek
be in line with
(deyim) uymak
in with
(Konuşma Dili) arkadaşça
be in line with
doğrultusunda olmak
be in line with
ile bir hizada olmak
be in line with
-e uymak
to be in line with
bir hizada olmak
in line with
Favorites