Bir anlamda haklısın.
- You're right in a sense.
Ben bir anlamda asabiyim.
- I am nervous in a sense.
Bir bakıma, yanılıyorsun.
- In a sense, you are wrong.
Bir bakıma, o klübe katılmayı reddetmekte haklısın.
- In a sense you are right in refusing to join that club.
Bir bakıma, Susie anneme benziyor.
- In a way, Susie seems like my mother.
Sizin fikirleriniz bir bakıma doğru.
- Your opinions are right in a way.