in games or sports; a mark indicating positions or bounds of the playing area

listen to the pronunciation of in games or sports; a mark indicating positions or bounds of the playing area
English - Turkish

Definition of in games or sports; a mark indicating positions or bounds of the playing area in English Turkish dictionary

line
{i} hat

Eve girmeden önce, hırsız telefon hatlarını kesmiş. - The thief cut the telephone lines before breaking into the house.

Havalanından şehir merkezine hangi demir yolu hattını kullanacağımı bana söyle lütfen. - Please tell me which railway line to use from the airport to downtown.

line
{f} doldurmak
line
sıralamak
line
(Argo) kandırıcı sözler
line
ton
line
çizgilerle göstermek
line
astarlamak
line
doğru çizgi
line
sıra oluşturmak
line
desen
line
(tenek ve deniz) hat
line
çizgi

Tom kağıda düz bir çizgi çizdi. - Tom drew a straight line on the paper.

Elbiselerin yeni çizgisi Paris'ten. - The new line of dresses is from Paris.

line
{i} kablo
line
{f} kaplamak
line
ölçme ipi
line
(İnşaat) boru, hat, çizgi
line
{i} bilgi
line
kısa mektu
line
{i} kuyruk

Tom kuyruktaki son kişi. - Tom is the last person in line.

Tom bir saat kuyrukta bekledi. - Tom stood in line for an hour.

line
dizgin
English - English
line
in games or sports; a mark indicating positions or bounds of the playing area

    Hyphenation

    in games or sports; a mark in·di·cat·ing positions or bounds of the playing ar·e·a

    Pronunciation

Favorites