Onlar Bay Jones lehine oy vereceklerine ikna oldular.
- He is convinced that they will vote in favour of Mr Jones.
O, teklifin lehindeydi.
- He was in favor of the proposition.
O, herkes için eşitliğin lehindeydi.
- He was in favor of equality for all.
2020 yılında, tüm kamu kurumlarında Almanca kullanımı nüfusun bir kısmında kitlesel protestolara rağmen, İngilizce lehine kaldırılmıştır.
- In 2020, the use of German in all public institutions was abolished in favor of English, despite massive protests on the part of the population.
Teklifin lehine misiniz?
- Are you in favor of the proposal?
Many people are in favor of capital punishment.