Çocukları içeride tutun.
- Keep the kids indoors.
Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
- We are eating breakfast indoors.
Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu.
- My grandparents didn't have indoor plumbing.
Yağmur yağdığı için Catherine içerde kaldı.
- Catherine stayed indoors because it was raining.
Yağmur yağdığı için evde kaldım.
- I stayed indoors because it rained.
Nancy kapalı yer oyunlarından hoşlanır.
- Nancy enjoys indoor games.
Ben kapalı yerde vakit geçirmeyi tercih ederim.
- I prefer spending time indoors.
... yeah next door downstairs ...
... through the back door, over the objections of the IT department, without the knowledge ...