in captivity

listen to the pronunciation of in captivity
English - Turkish
Tutsak, esaret altında
captive
{i} esir

Tom neredeyse bir yıl esir tutuldu. - Tom was held captive for almost a year.

Tom hâlâ esir tutuluyor. - Tom is still being held captive.

captive
tutsak
captive
savaş esiri
captive
köle
confined
(Jeoloji) çevrelenmiş
captive
kapatılmış
captive
emir
captive
tutsak edilmiş
captive
{s} baskı altında
captive
{s} esir düşmüş
captive
{s} kısıtlanmış
captive
{i} mahkum
confined
{s} hapsedilmiş

Tom şimdi yatağa hapsedilmiş. - Tom is confined to bed now.

confined
{f} sınırlandır: adj.sınırlı
English - English
in confinement, held captive (of animals, prisoners, etc.)
confined
imprisoned
captive
jailed
in captivity

    Hyphenation

    in cap·ti·vi·ty

    Turkish pronunciation

    în käptîvıti

    Pronunciation

    /ən kapˈtəvətē/ /ɪn kæpˈtɪvətiː/
Favorites