Tom henüz çok aşama kaydetmedi.
- Tom hasn't made much progress yet.
Tom Fransızcada büyük gelişme sağlıyor.
- Tom is making great progress in French.
O, İngilizcede hızlı bir gelişme yaptı.
- He has made rapid progress in English.
İş şimdi devam etmektedir.
- The work is now in progress.