Tom şu anda herhangi bir yerde çalışmıyor.
- Tom isn't currently working anywhere.
Herhangi bir yerde evinizdeymiş gibi hisseder misiniz?
- Do you feel at home anywhere?
Odan temiz olana kadar hiç bir yere gitmiyorsun.
- You're not going anywhere until your room is clean.
Bağırmak ve çığlık atmak seni hiç bir yere götürmez.
- Yelling and screaming is not going to get you anywhere.
Tom Mary'yi hiçbir yerde görmedi.
- Tom didn't see Mary anywhere.
Oradan başka hiçbir yerde onu alamazsın.
- You can't buy it anywhere but there.
Biz istediğimiz her yere gidebiliriz .
- We can go anywhere we want.
Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.
- His daughter is eager to go with him anywhere.
Herhangi bir yere gitmek istemiyorum.
- I don't want to go anywhere.
Kızı onunla birlikte herhangi bir yere gitmeye isteklidir.
- His daughter is eager to go with him anywhere.
Tom köpeği olmadan bir yere gidemedi.
- Tom couldn't go anywhere without his dog.
Onu herhangi bir yere koyabilirsin.
- You can put it anywhere.
Tom herhangi bir yerde yaşayabileceğini sandığını söylüyor.
- Tom says he thinks he could live anywhere.
Herhangi bir yerde evinizdeymiş gibi hisseder misiniz?
- Do you feel at home anywhere?
Zaten her şey yerinde.
- Everything is in place already.
Mary'nin saçının her buklesi yerindeydi.
- Every lock of Mary's hair was in place.
They ran in place with full packs for an hour.
The girders were carefully set in place.
New procedures were put in place.