in an opposite position.

listen to the pronunciation of in an opposite position.
English - Turkish

Definition of in an opposite position. in English Turkish dictionary

against
{e} karşı

Üniversite arkadaşım terör karşıtı. - My university friend is against terror.

Ben bu projeye karşıyım. - I am against this project.

against
{e} aykırı

O, yasalara aykırıdır. - This is against the law.

Uzlaşmak benim kurallarıma aykırıdır. - It's against my rules to compromise.

against
{e} karşısında

Yen dolar karşısında yüzde 10 değer kazandı. - The yen appreciated 10 percent against the dollar.

Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı. - The European currencies have weakened against the dollar.

against
ters olarak
against
{e} karşı: against the current akıntıya karşı. a vaccine against the flu gribe karşı bir aşı
against
-e değecek şekilde
against
(Ticaret) mukabili
against
(Ticaret) karşılığı
against
karşılaştırarak
against
e karşı
against
karşı olmak

Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok. - You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.

against
-e doğru
against
-e karşı
against
over against ona karşı
against
edat karşı
against
{e} aleyhinde, karşı: a vote against the
against
O adam reform düşmanıdır
in an opposite position
aleyhte
English - English
opposite

I was on my seat and she stood opposite.

against
oppositely
in an opposite position.
Favorites